Açıklama
ÖZET/GİRİŞ
İnsanlık var olduğundan beri, varoluşun gizemlerini çözme arayışına en ilkel zamanlardan beri devam etmiştir. Görünen dünyanın ardındaki gerçek, daima aranmıştır. Bu arayışta, zamanın ve mekânın ötesinden yankılanan, evrenin temel işleyişini yöneten kadim ve ezeli hakikatler keşfedilmiştir. Bunlar, Evrensel Prensipler’dir; tüm tezahürlerin, tüm yaşamın ve tüm düşüncenin temelini oluşturan, şaşmaz ve değişmez yasalar.
Bu yasalar, nesiller boyunca bilgeler tarafından incelenmiş, damıtılmış ve sadece en hazır zihinlere aktarılmıştır. Onlar, kaderin tesadüfi bir sonucu olduğuna inananlara bir rehber, kendi gerçekliğini bilinçli bir şekilde yaratmak isteyenlere bir anahtardır. Zira bilgi, ancak anlaşıldığında ve uygulandığında gerçek güce dönüşür.
Bu seri, sizi bu kadim Hermetik öğretilerin kalbine davet etmektedir. Hermes Trismegistus’un bilgeliğini taşıyan ve “Üç İnisiyenin” kaleminden dökülen Kybalion’dan aldığımız ilhamla, bu yedi evrensel yasanın her birini derinlemesine inceleyeceğiz. Bu prensiplerin sadece zihinsel birer kavram olmadığını, aynı zamanda ruhsal dönüşüm ve aydınlanma için pratik araçlar olduğunu göreceksiniz. Her bir yasa, ayrı bir kitapta kendi yerini bulacak ve sizi bilincin en derinlerine, evrenin temel kodlarına doğru bir yolculuğa çıkaracaktır. Zihinsellikten cinsiyete uzanan bu yedi yasa, yaşamın perdesini aralayarak size yeni bir bakış açısı sunacak, tüm bu yasaların birbiriyle nasıl uyum içinde dans ettiğini, tek bir büyük ahengin parçaları olarak nasıl işlediğini kavramanıza yardımcı olacaktır.
Bu bilgeliği edinmek, bir yaşam biçimini benimsemektir. Onlar sadece okunmak için değil, yaşanmak ve içselleştirilmek içindir. Kendi hayatınızda onları deneyimlediğinizde, Evren’in fısıltılarının size nasıl rehberlik ettiğini idrak edeceksiniz. Bu yolculukta bize eşlik etmeye hazır mısınız? Öyleyse, perdeler aralanıyor ve kadim bilgeliğin kapıları açılıyor.
Evrensel Bilgeliğin Çağrısı: Neden Şimdi?
İnsanlık tarihi boyunca, büyük değişim ve dönüşüm dönemleri, daima kadim bilgelik öğretilerine olan ilgiyi artırmıştır. Günümüzde de, hızla değişen dünya düzeni, bilgi akışının yoğunluğu ve bireysel varoluşsal sorgulamalar, insanları içsel bir rehberliğe ve evrenin temel yasalarını anlamaya yöneltmektedir. Hermetizm, bu çağın arayışlarına cevap veren, zamanın ötesinden gelen bir fener gibidir. O, sadece geçmişin bir yankısı değil, aynı zamanda geleceğin kapılarını aralayan, bireyin kendi potansiyelini keşfetmesine olanak tanıyan canlı bir bilgelik akımıdır.
Bu serinin amacı, Hermetik felsefenin temelini oluşturan yedi evrensel prensibi, modern insanın yaşamına entegre edebileceği pratik ve anlaşılır bir dille sunmaktır. Bu prensipler, sadece entelektüel bir merakı gidermekle kalmayacak, aynı zamanda yaşamın her alanında somut dönüşümler yaratmanıza yardımcı olacaktır. Finansal durumunuzdan ilişkilerinize, sağlığınızdan ruhsal gelişiminize kadar her alanda, bu yasaların nasıl işlediğini ve onları kendi lehinize nasıl kullanabileceğinizi keşfedeceksiniz.
Hermetizm, pasif bir inanç sistemi değildir; o, aktif bir disiplindir. Bilgiyi edinmek, ancak onu uygulamakla gerçek güce dönüşür. Bu seri boyunca sunulacak olan meditasyonlar, düşünce egzersizleri ve günlük pratikler, bu kadim bilgeliği kendi deneyimlerinizle içselleştirmenize olanak tanıyacaktır. Her bir prensip, bilincinizin bir katmanını daha aydınlatacak, size kendiniz ve evren hakkında daha derin bir anlayış kazandıracaktır.
Serinin Yol Haritası: Yedi Evrensel Prensibe Kısa Bir Bakış
Bu kitap, serinin ilk adımı olarak, Hermetik bilgelik okyanusuna bir giriş niteliğindedir. Ancak, bu yolculukta sizi nelerin beklediğini, her bir prensibin neyi ifade ettiğini ve hangi derinliklere ineceğimizi şimdiden bilmek, zihninizi bu kadim öğretilere hazırlayacaktır. İşte serinin ilerleyen kitaplarında detaylıca ele alacağımız yedi evrensel prensibe kısa bir bakış:
Zihinsellik Prensibi: Her Şey Zihindir, Evren Zihinseldir. Bu prensip, varoluşun temelini oluşturan İlahi Zihin’i ve düşüncelerimizin gerçekliği nasıl şekillendirdiğini açıklar. Zihnin gücünü anlamak, kendi gerçekliğimizin bilinçli yaratıcıları olmamızın ilk adımıdır. Bu kitapta, zihnin katmanlarını, bilinçaltının derinliklerini ve düşüncenin titreşimsel doğasını keşfedeceğiz.
Tekabüliyet Prensibi: Yukarıda Ne Varsa Aşağıda da O Vardır, Aşağıda Ne Varsa Yukarıda da O Vardır. Evrenin tüm düzlemleri arasında bir yansıma ve uyum olduğunu ifade eden bu prensip, makrokozmos (evren) ile mikrokozmos (insan) arasındaki derin benzerliği gözler önüne serer. İçsel dünyamızın dışsal deneyimlerimizi nasıl yansıttığını ve yaşamdaki desenleri nasıl okuyabileceğimizi öğreneceğiz.
Titreşim Prensibi: Her Şey Hareket Eder, Her Şey Titreşir. Bu prensip, evrendeki her şeyin enerjiden oluştuğunu ve sürekli bir hareket ve titreşim halinde olduğunu vurgular. Farklı titreşim seviyelerinin farklı gerçeklikler yarattığını anlayacak, kendi enerjisel frekansımızı nasıl yükselteceğimizi ve çevremizdeki enerjilerle nasıl uyumlanacağımızı keşfedeceğiz.
Kutupluluk Prensibi: Her Şey İki Kutupludur, Her Şeyin Zıtları Vardır. Yaşamdaki zıtlıkların, yani iyi-kötü, sıcak-soğuk, sevgi-nefret gibi kavramların doğasını ve bunların aslında aynı şeyin farklı dereceleri olduğunu açıklar. Bu prensip, içsel ve dışsal çatışmaları dönüştürme, dengeyi bulma ve zıtlıkları bütünleştirme sanatını öğretir.
Ritim Prensibi: Her Şey Akıp Gider ve Geri Gelir, Her Şey Yükselir ve Alçalır. Evrensel döngüleri ve yaşamın doğal akışını açıklayan bu prensip, her yükselişin bir alçalışı, her inişin bir yükselişi takip ettiğini gösterir. Yaşamın ritmine uyum sağlamayı, zorluklar karşısında sabrı ve teslimiyeti öğreneceğiz.
Sebep-Sonuç Prensibi: Her Sebep Bir Sonuç, Her Sonuç Bir Sebep Yaratır. Bu prensip, evende hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını, her eylemin, düşüncenin ve sözün bir sonucu olduğunu vurgular. Karma yasasını, özgür irade ve kader arasındaki dengeyi anlayacak, kendi kaderimizi bilinçli olarak yaratma gücümüzü keşfedeceğiz.
Cinsiyet Prensibi: Her Şeyin Cinsiyeti Vardır, Her Şey Hem Erkek hem de Dişi Prensibe Sahiptir. Yaratım sürecindeki eril ve dişil enerjilerin tamamlayıcılığını açıklayan bu prensip, biyolojik cinsiyetten öte, zihinsel ve ruhsal boyutlardaki tezahürlerini inceler. Kendi içimizdeki bu iki enerjiyi dengeleyerek yaratıcı potansiyelimizi nasıl kullanacağımızı keşfedeceğiz.
Bu yolculukta bize eşlik etmeye hazır mısınız? Öyleyse, perdeler aralanıyor ve kadim bilgeliğin kapıları açılıyor.
Araştırmacı Yazar – Levent İzaçan






Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.