Image 1

KANSER NEDİR?

Yazan: Levent İzaçan

Kanser sanılanın aksine vücuda dışarıdan giren bir düşman veya kötü şansın bir sonucu değildir. Bu durum aslında hücrelerin oksijensiz ve toksik bir ortamda hayatta kalabilmek için geliştirdiği ilkel bir savunma mekanizmasıdır. Normal bir hücre oksijenle enerji üretir ve topluluğun kurallarına uyar. Ancak hücre uzun süre oksijensiz kalırsa, sürekli şekerle zehirlenirse ve iletişim ağları koparsa Simyası değişir, hayatta kalmak için kimlik değiştirir. Enerji üretmek için oksijen yerine şekeri mayalamaya başlar ve ölmek yerine kontrolsüzce çoğalmayı seçer. Kanser aslında çaresiz kalmış bir hücrenin isyanıdır.

KANSER NEDEN OLUŞUR

Bu hücresel isyanın başlaması için ortamın bozulması gerekir. Sağlıklı bir bedende kanser barınamaz.

Ortamı bozan üç temel tetikleyici vardır.

Metabolik bozukluk
Kanser hücreleri şekerle beslenir. Sürekli yüksek kan şekeri ve insülin seviyeleri hücreleri boğar ve onları kanserleşmeye zorlar.

Kronik iltihap
Vücutta sönmeyen bir yangın varsa bağışıklık sistemi yorulur ve hatalı hücreleri temizleyemez hale gelir. İşlenmiş gıdalar ve toksinler bu yangını körükler.

Oksijen yetersizliği
Hareketsiz yaşam ve sığ nefes alma alışkanlığı hücreleri oksijensiz bırakır. Oksijensiz kalan hücre hayatta kalmak için kanserleşme yoluna gider.

KANSER HÜCRESİNİN YAKITI ŞEKER

Kanserle mücadelenin en kritik noktası beslenmedir çünkü kanser hücrelerinin metabolizması normal hücrelerden farklıdır. Bilimde Warburg Etkisi olarak bilinen gerçeğe göre kanserli hücreler normal bir hücreye kıyasla yaklaşık 50 kat daha fazla şeker tüketir. Onlar oksijeni kullanamaz, sadece şekeri fermente ederek büyüyebilirler. Bu yüzden şekeri kesmek kanser hücresinin yakıt hortumunu kesmek demektir.

TEHLİKELİ GIDALAR

Vücuttaki bu tehlikeli misafiri beslememek için şu gıdalar mutfaktan tamamen atılmalıdır.

Rafine Şeker ve Tatlılar
Şeker kanserin en sevdiği besindir. Çay şekeri, mısır şurubu, glikoz şurubu ve bunlarla yapılan tüm tatlılar kanser hücrelerini besler ve büyütür.

İşlenmiş Tahıllar ve Gluten
Beyaz un, ekmek, makarna ve hamur işleri vücutta hızla şekere dönüşür. Ayrıca gluten bağırsak duvarını zedeleyerek bağışıklık sistemini meşgul eder ve kanserle savaşmasını engeller.

Trans Yağlar ve Margarinler
Kızartma yağları ve margarinler hücre zarının yapısını bozar. Hücre zarı bozulan hücre oksijen alamaz ve kanserleşmeye yatkın hale gelir.

İşlenmiş Etler
Salam, sosis, sucuk gibi ürünlerde bulunan koruyucu nitrat maddeleri hücre yapısını bozan güçlü toksinlerdir.

TÜKETİLMESİ GEREKEN SAVAŞÇI GIDALAR

Vücudu alkali hale getirmek, oksijenlendirmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için şu besinlere ağırlık verilmelidir.

Sülfürlü Sebzeler
Brokoli, karnabahar, lahana, sarımsak ve soğan içerdikleri sülfürlü bileşikler sayesinde hücrelerin detoks yapmasını sağlar ve tümör büyümesini baskılar.

Kırmızı ve Mor Meyveler
Yaban mersini, böğürtlen, nar ve siyah üzüm çekirdeği çok güçlü antioksidanlardır. Ancak meyve şekeri içerdiği için porsiyon kontrolü şarttır.

Zerdeçal ve Karabiber
Zerdeçalın içindeki etken madde dünyadaki en güçlü doğal iltihap kurutuculardan biridir. Karabiber ve zeytinyağı ile birlikte tüketildiğinde etkisi katlanır.

Sağlıklı Yağlar
Soğuk sıkım zeytinyağı, çörek otu yağı ve doğal tereyağı hücre zarlarını tamir eder ve hücrenin tekrar oksijen alabilmesini sağlar.

NE YAPILMALI

Kanserle mücadele topyekün bir yaşam tarzı değişikliği gerektirir. Sadece gıdaları değiştirmek yetmez, bedenin işleyişini değiştirmek gerekir.

Aralıklı Oruç ve Açlık
Vücut uzun süre aç kaldığında otofaji denilen bir temizlik mekanizması devreye girer. Bağışıklık sistemi açlık anında zayıf ve hastalıklı hücreleri yiyerek enerji üretir. Kontrollü açlık kanser hücrelerini zayıflatırken sağlıklı hücreleri güçlendirir.

Bol Oksijen ve Hareket
Kanser hücresi oksijenden nefret eder. Açık havada yapılan yürüyüşler ve derin nefes egzersizleri kanı oksijenle doldurur ve kanserli dokunun büyümesini zorlaştırır.

Derin ve Karanlık Uyku
Vücudun en güçlü kanser savarı melatonin hormonudur. Bu hormon sadece zifiri karanlıkta ve gece uykusunda salgılanır. Gece 23.00 ile 03.00 arasında uykuda olmak bağışıklık ordusunun mühimmatını yeniler.

Duygusal Yüklerden Arınmak
Stres, korku ve affedilemeyen eski travmalar bağışıklık sistemini baskılayan en büyük enerjetik blokajlardır. İyileşme süreci zihinsel sakinlik ve kabulleniş ile hızlanır.

NE YAPILMAMALI

Sürece zarar veren en büyük hata korkuya teslim olmaktır. Korku vücudu asidik hale getirir ve savunma sistemini kilitler. Ayrıca kulaktan dolma bilgilerle yapılan aşırı bitkisel yüklemeler karaciğeri yorabilir. Tedavi süreci daima vücudu dinleyerek ve uzman kontrolünde ilerlemelidir. Unutulmamalıdır ki beden kendi kendini iyileştirme gücüne sahiptir, bize düşen ona köstek değil destek olmaktır.

Sorumluluk Reddi Beyanı

Bu metinde sunulan bilgiler, mevcut araştırmalara ve genel kaynaklara dayanarak eğitim ve bilgilendirme amacıyla derlenmiştir. Bu içerik, herhangi bir hastalığı teşhis etmek, tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek amacı taşımamaktadır.

Tıbbi bilgiler sürekli güncellenmekte olup, buradaki bilgilerin kesinliği, tamlığı veya güncelliği garanti edilmemektedir. Her bireyin sağlık durumu ve biyolojik yapısı farklıdır; bu nedenle bir kişi için faydalı olan bir yöntem, bir başkası için uygun olmayabilir. Özellikle reçeteli ilaç kullananlar, hamileler veya kronik rahatsızlığı olanlar, herhangi bir takviye, diyet veya alternatif yöntem denemeden önce mutlaka doktorlarına danışmalıdır.

Yazar ve yayıncı, bu materyalin kullanımından kaynaklanabilecek herhangi bir yükümlülük, kayıp veya riski açıkça reddeder.

Bir yanıt yazın